Pages

30 Mart 2012 Cuma

Sonunda Cumaaaa.....

Bana çoook uzun gelen bir hafta oldu, günler bitmek bilmedi.... Ama işte o mutlu cumaya geldik sonunda ve mesai saatimin bitmesine neredeyse 4 saat kaldı bile şimdiden.... :)

Haftasonu heyecanlı bir hafta sonu olacak benim için, belki de haftasonunu heyecanla beklediğimden bana geçmedi bu hafta kimbilir.... :)

Umarım hepimiz çoook güzel bir Cumartesi Pazar geçiririz, güzel haberler alırız, sevinçten mutluluktan havalara uçarız arkadaşlar.... Bi de bu hafta sonu hemen öyle bir çırpıda geçip gitmez ise çok daha memnun olurum :)) Sevgili evren duy sesismi....

Mutlu, neşeli ve sağlıklı kalın....

25 Mart 2012 Pazar

Mutlu Pazartesiler.....

Bahar'ın geldiğini iliklerimize kadar hissettiğimiz bir hafta sonundan sonra hepimize mutlu mutlu Pazartesiler demek istedim....

Hafta sonu cumartesi en sevdiğim dostlarımı evimde ağırladım, kahvaltıdalardı bende.... Bol dedikodu, muhabbet, eğlenmece, gülmece....

Pazar günü de yine çoook sevdiğim arkadaşlarımla Fenerbehçe Parkında yürüyüş, hatta 1 yaşına giren Masal'ımızı sevmece....

Sonrasında annemlerde biraz duraklayıp, sevdiğimiz yemekleri yiyip hatta hafta arası yemeğimizi de alıp (!) eve gelmece....

Vel hasıl kelam çok renkli, eğlenceli, huzurlu, dinlenmeli bi hafta sonu idi. Cumartesi gecesi azıcık ateşlendim, uçuk bile çıkardım ama tadımı kaçırmadı valla... :))

Güzel bir hafta olsun hepimize, hafta sonu çabuk gelsin ve yine böyle güzel geçsin, güzel haberler duyalım inşallah :))

21 Mart 2012 Çarşamba

Yasmin Planlı Olarak Homeoffice Olursa....

Valla öyle de güzel olur ki....

Mesai saatinin başlamasından 15 dk önce olan 08:15'te kalkar.... Bilgisayarı açar, bir kaç gerinme hareketi yapar (şirketinde böyle bir akım başlamıştır çünki)

Biraz TV'de gün haberlerine bakar....

Sonra maillerine tıklar, ne var ne yok diye.... Hemen homeoffice yapmasının nedeni olan 2 SOP'sine yönelir, onları revize etmeye başlar....

Kalktığı gibi kahvaltı yapamadığından 09:30 civarında kendine krep, beyaz peynir, zeytin, domates, salatalık gibi sağlıklı yiyeceklerden oluşan bir kahvaltı hazırlar. Azıcık birazcık Dukanvari bir diyet yapar da kendisi, ona uygunca birşeyler yer içer.... :)

Sonrasında çalışmaya devam eder....

Öğlen 10 dakika yürüyüş için çefredeki marketlere doğru bir yürüyüşe çıkar (bu da şirketteki Hareketlen akımının getirisidir.)

Annesini arar, "akşam üzeri gel birlikte çay içelim" der....

Biraz işteki sorunları geride bırakır, en azından kendi de koşuşturmaz, koşuşturan insanları da görmez, azıcık kafasını dinler, sadece yapması gerekene yoğunlaşır....

Arada salon perdelerini yıkar, üsten üsten cam siler....

Annesi gelir, birlikte çay içerler, bir yandan çalışmaya devam eder, SOP sini yazar ama mailbox'ını da sürekli kontrol eder, cevap verilmesi gereken şeyler varsa onları cevaplar. Bir de uzun zamandır bekleyen acil olmayan ama yapılması gerekenlerin büyük kısmını yapar, atılması gereken mailerini atar....

Annesini geçirme bahanesiyle 2. 10 dakikalık yürüyüşünü yapar. Böylelikle şisrketindeki hareketlen akımı için belirlenen 2 kriteri de bugün için tamamlamış olur....

Günün sonunda 2 koca SOP'den 1'ini tamamen, 2.sini ise büyük ölçüde bitirmesinden ötürü kendiyle gurur duyar....

10 Mart 2012 Cumartesi

Balık Keyfi... İlk Defa

Uzzuuuuun bir zaman oldu buralara yazmayalı, çizmeyeli.... Öyle bir yoğunluk, yorgunluk varki anlatabilmem mümkün değil.... Cuma akşamı bile mesailerde idim....

Geçti miii.... Hayır.... Mart ayı böyle gider a dostlar...

Neyse, geçelim bunları.... Öncelikle size güzel, mutlu, keyifli pazarlar diliyorum....

Sonra da yaklaşık 3 senelik evliliğim, hatta geç evliliği 30 senelik hayatımda ilk defa bir balığı alıp, içini temizleyip bir de fırında yaptığımı bildirmek istiyorum. Şu zamana kadar ya dışarıda yedik, ya annemler yaptı bizi çağırdı orada yedik, ya da dışarı hazır bişirilmişini aldık onu da afiyetle yedik.... :))


Ama dün bir ilki başardım, Çipura aldık Carrefour'dan... Ve ben o aldığımız Çipura'nın karnını yardım, temizledim, pullarını kazıdım. Üzerine bir-iki çizik attım.... Attım fırına.... Ay ne çok basitmiş meğer.... Pek de bir lezzetli oldu, afiyetle yedik... Yanına da salata, üzerine de azıcık helva... missss....


Bugün de Fetih 1453'e gitmeyi planlaldık kocacığımla... Hiç içimden gelmiyor, önyargılıyım, çok uzun, beğenilmemiş vs vs. Ama tarih hayranı kocam çok gitmek / görmek ister... Eğer vakit bulabilirsem yorumlarımı da yazarım mutlaka....


Unutmadan bu aralar TATESAL'ın blogundan feyzalıp da yaptığım parmaksız eldivenlere taktım kafayı. Stres de attırıyor örgü bana.... Bir çifti 2 gecede bitiyorum.... Şimdiden 5 tane yaptım :) Birini Rüzgara Doğru ya dollamıştım bardağının içine koyup :) Birini annem model için aldı, onu da karşı komşu beğenmiş ona verdik. 3 danesi de bende.... Hatta 6. da geliyor o da şişte :)) Hepsinin bir fotoğrafını çekip paylaşacağım sizlerle en yakın zamanda.... Ama yapılışının detaylı anlatımı için TATESAL'ın bloguna buyrun derim. Ayrıntılı anlatmış, ben de oradan okuya okuya yaptım.... Tabi biraz da kendimden eklemesem olmazdı o ayrııı :))

Rüzgara Doğru ya gönderiğim eldivenlerin fotoğrafını bloguna koymuş, hemen oradan aldım bende.... Böyle rengarenk yünlerden daha hoş oluyor, ben düz yünlerden ördüklerime saç örgüsü koydum, o da güzel oldu....


Haydi bakalım, pazar'ınızı iyi değerlendirin.... Pazartesiye çoook az kaldı....